Yüz Yıllık Mucize birinci bölüm replikleri - 1294
Konusuyla olduğu kadar replikleriyle de ilgi çeken, Star Tv'nin yeni dizisi Yüz Yıllık Mucize'nin ilk bölüm repliklerinden öne çıkanları sizler için derledik.
Bir insan ne vakit ölür? Göğsüne bir kurşun yediğinde mi? Top atışının ortasında kaldığında mı? Yoksa bir süngünün ucunda son nefesini verdiğinde mi? Hayır! Bir insan ancak ve ancak inancını kaybettiğinde ölür. Bu vatanı sağ salim evlatlarımıza teslim etmeden bize ölüm yok. Çünkü biz vurulsak dahi, inancımız hep yaşayacak. Çünkü bir diğerimiz sırtlayıp taşıyacak onu. Çünkü hürriyete olan inancımızı hiçbir vakit, hiçbir koşulda kaybetmeyeceğiz. O yüzden de biz hiç ölmeyeceğiz. (Ali Tahir)
İnsan ne vakit ölür? Göğsüne bir kurşun isabet ettiğinde mi, yoksa onun yüzünden bir tabur asker zayi olduğunda mı? (Ali Tahir)
Kemal - Herkes kazandığı savaşlarla tanır Mustafa Kemal'i ama aslında onun büyük mücadelesi cumhuriyet kurulduktan sonra başlamış.
Harika - Yüz yıl öncesinde zamanın ötesini görmek, öyle adım atmak, dünden bugünü bilmek...
Kemal - Çağının çok ötesinde bir liderdi.
Hiçbir şeyi ertelememek lazım gibi geliyor bana. Önemli olan, gerçek olan tek şey bugünmüş, şu anmış gibi... (Harika)
Süreyya - Gözleriniz size ait değil gibi sanki. Başka alemden ödünç almışsınız gibi.
Zaten aslında hayatta bizi öfkelendiren her şey hep yapmak isteyip de yapamadıklarımızla ilgili değil midir? (Kemal)
Hiçbir amacı olmadan yaşamak nasıl bir zûldür, bilir misin Turgut? Her günün senin için aynı olması, bütün ömrün boyunca yaptığın hataların, yarım ya da eksik yaptığın şeylerin geceleri seni rahat bırakmaması, o hesapları kapatman gereken insanların çoğunun artık ölmüş olması, çok kimliği olmuş ama kimsesiz, vatan sever ama vatansız, baba olmuş ama evlatsız, mecnun olmuş ama Leyla'sız olmak nedir, bilir misin? İşte bu yüzden, yüz yıl önce, ölmem gereken saatte, ölmem gereken şekilde gitmeye karar verdim. Rabbim bunca yıl hayatta kalmamı istediyse bir sebebi vardı, orası kat'i ama bu sebebi, benden her nedense, gizledi. Senden isteğim beni Sakarya Ovası'na gömmen oğlum. Yıllar önce vurulduğum yerde kardeşlerimin, askerlerimin koynunda olmak istiyorum. Hoşça kal Turgut. (Kemal)