İstanbullu Gelin Otuz yedinci bölüm replikleri - 650
Begüm: Emir'im... Hani biz seninle konuşmuştuk? Hayat planlarımıza uymuyor, demiştik. Ben sana gitmesi gereken gider demiştim. Hayata gelişimizi, gidişimizi kendimiz seçemiyoruz, birtanem. Keşke seçebilseydim. O zaman sana söz verdiğim gibi, sen yaşlandığında bile dır dır ediyor olurdum yanında. Bedenen yanında olamayabilirim. Sen beni göremeyebilirsin. Ama, ruhen... Ruhen sana söz verdiğim gibi, her zaman yanında olacağım. Bilmiyorum, bazen rüzgar olup saçını okşayacağım. Hiç beklemediğin anda bir dost eli olup omuzuna konacağım. Bazen gözüne çarpan bir ışık, kulağına çalınan bir müzik ya da eline konan bir kelebek, bilmiyorum... Bilmiyorum ama sen ne zaman bana ihtiyaç duysan ben orada olacağım. 'Üzülme' demeyeceğim. 'Üzülme' demeyeceğim ama üzüntünün hayatın olmasına izin verme. Sen ne kadar gülersen, ne kadar yaşarsan, ne kadar iyi olursan, ben o kadar rahat uyurum, birtanem. Anlaştık mı?
...
Bunları hep kendimize hatırlatmamız gerekiyor. Çünkü hayat denen bu koşturmacanın içinde en kolay bunlar unutuluyor. Hayattan korkma. Kalbinle mantığın arasında kaldığında, kalbini seç. Kalbinin sesine kulak ver hep. Daha çok gül, daha çok hisset. Sevdiğin şeyleri yapmaktan asla vazgeçme. Ve senin yanında olduğumu, hep yanında olduğumu unutma. Bu hayata benim oğlum olarak geldiğin için ve hayatıma anlam kattığın için çok teşekkür ederim. Seni çok, çok ama çok seviyorum. Bunu hiçbir zaman unutma.
Onlar sen değil ki...
Emir: Sana bir şey olmayacak, değil mi, ameliyatta?
Begüm: Korkacak bir şey yok artık. Bak, yalnız değilsin. Baban var, Süreyya Abla'n var.
Emir: Ama onlar sen değil ki...
Begüm: Emir, benim bu ameliyatı olmam lazım. İyi geçsin diye de hepimiz dua edeceğiz. Bundan daha büyük bir söz veremiyorum şu an.
Emir: Anne beni korkutuyorsun. Sakın bırakma beni. Gitme anne, n'olur.
Begüm: Buradayım oğlum ben, şu an buradayım. Şu an buradayım. Hep burada olmak için, seni böyle sarmak için olmak zorundayım bu ameliyatı.
Aşığım...
Bade - Ben "sen" diye ölürken sen "Ben hayatımı bir geceye heba edemem, kusura bakma" dedin bana. Hevesin geçince bunu hatırla, olur mu? Ben sana inanır gibi olduğumda, öyle yapıyorum çünkü. Artık, bak ben kaçmıyorum, sen de kovalama! Yeter. Bırak artık oyunu.
Murat - Bade... Oyun falan oynamıyorum. Oyun falan oynamıyorum. Bi kere de kaçma, dinle. Gözlerime bak...Gözlerime bak, Badee... Özür dilerim... Özür dilerim... Ben acı çekmedim mi sanıyorsun... Köpek gibi pişman olmadım mı sanıyorsun... Bu teklife kolay mı geldim? Kolay mı kabul ettim hissettiklerimi? Evet, kaçtım, eve uğramadım. Hatta başkalarını bulmaya bile çalıştım. Ama olmadı... Olmuyor... Ellerini tutmanın ne kadar büyük bir sorumluluk olduğunu biliyorum. Ani bir karar veremeyeceğinin de farkındayım. Bin kere tarttım da geldim sana Bade. Tepki değil, heves değil... Ben sana aşığım Bade... Ben sana aşığım...
Bari deysin...
Fikret - Biliyorum, bir daha gelme demiştin ama.... İstanbul'a gidiyorum... Osman'ın nişanı var da...
Esra - Eğer mücadele etmem gerekecekse bu sefer bizim için mücadele edicem. Kendim için mücadele edicem.
1001 Tv