Dün akşam sürpriz iki gelişme oldu malum. Pazar akşamları yayınlanan Elimi Bırakma'nın yayını bitti. Sonra bir gördük ki, dizinin günü değişmiş. Elimi Bırakma dizisi artık Salı akşamları ekrana gelecek. Herhalde yeni bölüm çekimleri de yetişmeyeceği için bu hafta yeni bölüm yok. Sosyal medyadan anladığım kadarıyla dizinin seyircileri bu değişiklikten memnun değil. Fakat asıl sorunun senaryoda olduğunu söyleyenler de olmuş... Dün akşamın diğer süprizi yine Trt1'den geldi. Sadece Elimi Bırakma dizisinin değil Şampiyon dizisinin de günü değişti. Şampiyon da perşembe yerine artık Pazar akşamları ekranda olacak. Yani Elimi Bırakma yerini Şampiyon'a bıraktı. Bakalım bu değişiklikler her iki dizinin de yüzünü güldürecek mi.

 

Üç takip ettiğim dizi aynı akşama, yani cumartesi akşamına birikince ben de ne yapıyorum, mecburen her birini başka bir gün izlemeye çalışıyorum. Önceliği komik diye Benim Tatlı Yalanım'na vermiştim. Bugün de Benim Tatlı Yalanım'ı izledim. Aslında içlerinde en gözdem "Benim Tatlı Yalanım" olmasına rağmen şu anda hüzünlü bir limana demir atmış olması ve çok da merak ettirici bir durumun olmayışı sebebiyle, onun yerine hem tatlı hem hüzünlü sinyaller gönderen Benim Tatlı Yalanım'ı izledim bugün. Bölüm son sahnelere kadar şöyle böyleydi, yani çok duygu coşturan bir şey olmadı fakat sonlarda arkası arkasına önemli sahneler patladı. Öncelikle Aylin'in Kayra annesinin ben olduğumu öğrenecek mealinde evi basması akabinde Kayra'nın neredeyse bir korku filmi sakinliğiyle duruma el koyup, gerçek annemin kim olduğunu biliyorum açıklaması herhalde tüm seyircileri şok etmiştir. Kayra öğrendi öğrenmedi diye süründürmeden pat diye bu kısmı geçmeleri de iyi oldu aslında. Dizi ekibi seyircinin heyecan nabzını epey iyi okuyor demek ki. Ardından başka bir sahne daha önemliydi. Orada da Rafet ve Berrin hastanedeler, Rafet Berrin'in hastalığını öğrenmiş, ağlıyor, "Siz bana artık annemmişsiniz gibi geliyorsunuz, bir insan aynı yerden iki kez sınanmaz değil mi Berrin Hanım" diyerek Berrin'e sarılıyor. Burada dizi ilerisi için merak ettiğim "Berrin iyileşecek mi" sorusuna çok mutlu edecek bir işaret çaktı. Berrin Rafet'e sarılırken "Ben seni bırakmayacağım, iyileşeceğim Rafet" dedi.

 

Yeni başlayacak dizilerden Güvercin'in tanıtımını izledim. Oyunculu bir tanıtım olmaması sebebiyle pek bir şey söylemese de, müzikle kuyudan göğe yükselen güvercinin kanatlarıyla uyumu oldukça başarılıydı. Dizinin sanatsal tadı bakımından olumlu bir işaret. Konusuna gelince düşman iki ailenin çocukları arasındaki aşk olacak anladığım kadarıyla, Hercai tarzı bir dizi gibi. Tabii tema kadar nasıl işleneceği de önemli.

 

Gazeteci Balçiçek İlter bu hafta Kanal D'de hafta içi her sabah yayınlanacak, "Balçiçek ile Dr. Cankurtaran" isimli bir sağlık programıyla ekrana döndü. Epeydir ekranda yoktu, dönüşüne memnun oldum. Programı Dr. Özlem Cankurtaran ile birlikte sunuyorlar. Sağlık programlarının topluma faydalı olduğunu, insanları bilinçlendirdiğini gözlüyorum. Bir muayenede doktorun hastasının sorularını cevaplamaya isteği ve zamanı da olsa detaylı anlatamayacağı bilgiler, televizyonda herkesin anlayabileceği şekilde, çeşit çeşit farklı hastanın şikayetleri de dinlenerek anlatılıyor. Hatta seyircinin bu hastalıkları önleyici tedbirleri öğrenmesi de sağlanıyor. Bu bakımdan televizyonların faydalı tür programlarından oldu bu sağlık programları. Şu anda Zahide Yetiş Show Tv'de hafta içi program yapıyor. Yine Kanal D'de Nefise Karatay'ın da programı başladı. Yine Show Tv'de Ebru Akel'in "Kendine İyi Bak" programı sürüyor. Tv8'de Ümit Erdim'in sunduğu program varmış bir de, şimdi baktım. Ümit Erdim çok güzel kilo verdi. Takdire şayan. O bakımdan onun böyle bir programın içinde olması anlamlı.