Hangimiz uğramadık sanki haksızlıklara?

Dizinin salı akşamı yayınlanan 6. bölümünde en heyecanlı sahnelerden biri Oya'nın organize ettiği akşam yemeğinde grubun diğer üçünü birbirine düşürdüğü ve kendisinin seyredip bıyık altından güldüğü sahne, diğeri ise Serhan'la yüzme havuzundaki "Ben evli bir erkekle birlikte olmam" sahnesiydi. İlk sahne teknik olarak daha başarılıydı. İkinci sahnede bir iki aksayan yer vardı ama fikir olarak iyiydi. Sahnenin aksayan kısımlarına gelince, örneğin Serhan'ın Oya'yı yaka paça çekmesi için mesafe uzundu. Gerilimi düşürüyordu. Bir de odaya girmelerinden sonra, dar bir mekanda, gergin bir ortamda, birbirine karşı bastırdıkları hisleri olan iki insanın arasında daha fazla tutku, gerginlik, heyecan, nabız olmalıydı. Yine de iyi bir sahneydi.
Şimdi diziden genel olarak bahsetmek istiyorum. İlk bölümünü izlemeden önce diziye karşı, aman lüks hayatları mı anlatıyor diye biraz mesafeli yaklaşmıştım fakat konusu ve işlenişi hemen sardı. Dizi reytinglerde başladığından bugüne umulanın üzerinde başarı gösterdi. Bunda az işlenen ama aslında çok yaşanan, ortak bir yaraya başarıyla, detayları nakış gibi işleyerek temas etmiş olmasının etkisi var. Çocuk yaşlardan başlayarak bir şekilde sosyal hayatın içindeyiz ve hırpalanma da o yaşlardan başlıyor. Arkadaş ortamında oluyor, akrabalar arasında oluyor, okul hayatında oluyor, iş hayatında oluyor. Bu listeye daha bir sürü başka ortam dahil edilebilir. Yapılan zorbalık üstelik örgütlü olunca yani birden fazla kişi tarafından birlikte işlenince, sonuçları daha da acı ve hasar verici oluyor.
Dizide en üzücü yerlerden biri, Oya'nın tek avuntusunun kendisini hayatının bir yerinde öldürenlerin pişman olmuş olmaları ya da kendisi gibi yarım kalmış olmaları düşüncesiyken, Sarmaşık'a döndüğünde durumun hiç de öyle olmadığını, "kötü"lerin hayatlarının düzenli ve kendilerinin de bayağı mutlu oldukları gerçeğiyle yüzleşmesiydi. Bu Oya için ikinci bir yıkım sebebi. Burada Oya bir seçim yapıyor. Suçsuzken suçlu damgası yemiş olmaktan gelen bıkmışlıkla, sakin ve kurak hayatına geri dönmeyip savaşmaya başlıyor. Edip onu uyarıyor, "Hileyle hurdayla yapılan bu tür savaş sana bana, bize göre değil" gibisinden ama Oya "Savaş meydan burası... Mecburen savaş da burada geçecek" mealinde kalmayı seçiyor. Dizinin önermesi de bu yönde. Kaçma. Kal. Savaş.