Fatma replikleri - 1247
1001 Tv |
08.05.2021 |
Fatma
Yazar - Kütlesi olan her cisim, diğer bir kütleye çekim uygular. Buna dünya da dahil, yıldızlar da... Sen de dahilsin. Doğduğun andan itibaren bununla mücadele ediyorsun. Boyun kısaysa, söz gelimi, çekim kuvvetinden. Yerleri silerken nefes nefese kalıyorsan eğer, bu kuvvet yüzünden. Yani ezelden beri bu ivmeyle hareket ediyorsun, Fatma. Oysa sen bunları bilmiyorsun. Öyle ya, sen daha büyük bir ivme uygulayan bir karadeliğin içindesin şimdi. (Bölüm 1)
Bayram - "İşte" dedim, "Bu kadın görünmez." Ya abla, karakola gitmişsin, karakola! Kimse sana dönüp bakmamış bile. Kimse şüphelenmez ki senden. Sen görünmezsin. (Bölüm 2)
Yazar - Kayıp eşini ararken kayboldun, Fatma. Gözünün feri kayboldu. Dönüştün. Alnın, çenen, aksinde gördüğün çehren dönüştü. Doğru bildiklerin, nefes almanın amacı, anlamı dönüştü. Bizi yaşatan aldığımız nefesse, bizi yeniden doğuran da yaşadıklarımızdır bu hayatta. Bundan sonrası senin kararın, Fatma. Ya bu ummanda boğulup gideceksin ya da derin bir nefes alıp hayata döneceksin. (Bölüm 3)
Bayram - İşin özü şu: Her zaman göz önünde olacaksın ki böylece kimse seni görmesin, değil mi? Kaçmayacaksın ya... Aynen, kaçmayacaksın! Kaçarsan peşine düşerler. Sen hiç yakalanmadın Fatma. Niye? Çünkü sen hiç kaçmadın. Hiç saklanmadın. (Bölüm 4)
Yazar - Tarihi analar yazdı. Uygarlıkları kurdular. Taht kavgalarına yön verdiler. Devlet-i Aliyye'ye hükmettiler. İsyanları bastırdılar. Liderler büyüttüler. Analar, oğullarına taparlar. Dünya bu gerçek yönünde dönmektedir. (Bölüm 4)
Fatma - Okullara sığdıramadınız. Evlere, çocuk parklarına sığdıramadınız oğlumu. Benim aklı küçük, masum oğlumu koca dünyaya sığdıramadınız. Şimdi ben onu tabuta nasıl sığdıracağım? (Bölüm 4)
Emine - Biz küçükken ablamla oynadığımız bir oyun vardı. Ben ne zaman koşmaya başlasam ablam da peşimden koşardı. Ama ben ne zaman dursam o da dururdu. Biz böyle aramızdaki mesafe kapanmadan eve kadar koşardık. Ben hiç arkamı dönüp bakmazdım ama bilirdim ablam hep oradaydı.
Fatma - Günah bilip de susandaydı. Günah görüp de ses etmeyendeydi, Zafer. (Bölüm 5)
Fatma - Ben korkmuyorum, Zafer. Utanmıyorum ben! Bundan sonra susmayacağım. Sen korkacaksın. Siz utanacaksınız yaptığınızdan, siz! (Bölüm 5)
Fatma - Kralların şehrine göçmüşler ana-oğul. Rüzgar attığı gibi onlara şehre üstlerinden geçip kaybolmuş, gitmiş. Krallar zalimmiş, açgözlüymüş, karanlıkmış. Bir kral eşini koparmış, diğer kral bebesini alıp gitmiş. Ne yaşadılarsa bu şehirde "rüzgardan sebep" diye düşünmüş kadın. O vakit bir karar vermiş. Kalkmış, giymiş esvabını, düşmüş yola. Eğer rüzgarı yine bulur da heybesine hapsedip gelirse krallara bir ders verir, kralları korkuturum diye düşünmüş. (Bölüm 6)
Yazar - Aslında hikayeler bambaşka olsa da insan, o hikayelerin içinden kendini ikna edebilecek kısmı alıyor, onu hatırlıyor. (Bölüm 6)
Yazar - Çocukluklarından kaçmaya çalışanlar ne vakit büyüyeceklerini bilemezler, kızım. (Bölüm 6)