1001 Tv > Dizi Replikleri > Elimi Bırakma replikleri

Elimi Bırakma replikleri -

1001 Dizi | 19.09.2018 | Elimi Bırakma
Elimi Bırakma

Cenk - Neden o zaman Tarık? Neden dibinden ayrılmıyorsun kızın?
Tarık - Bu seni neden ilgilendiriyor? Ya da şöyle sorayım: Sen Cansu'yu gerçekten seviyor musun?
Cenk - Tarık, bana bak! Azra, sen, ben... Ortak tek noktamız var, o da Mert. Yakın zamanda bulunacak. Cansu'ya gelince. Ona zarar verecek en son insan benim. Sen bu ilişkiyi sorgulayamazsın.
Tarık - Öyle mi? Tamam. Sen de beni sorgulayamazsın. 
Cenk - Tarık, Azra'dan uzak dur. Sana son sözüm bu.
Tarık - Neden? Neden Cenk, aşık mısın ona?
Cenk - Ben Cansu'yla bir yola girdim ve öyle de devam edecek. 
Tarık - Niye itiraf edemiyorsun? Söylesene! "Azra'ya aşığım" desene! Korkuyor musun?
Cenk - Sen madem bu kadar eminsin, ne biçim arkadaşsın sen? Gözümün içine baka baka, Azra'ya...
Tarık - Ben o kadar adi değilim!

 
 

(Cenk koşarak mutfağa girer)

 
Cenk - Şef, kusura bakma, geç kaldım biraz.
Şef - Sen kavga mı ettin ya?
Cenk - Yo, niye?
Şef - Ne oldu bu yüzüne? Duvarlara sürte sürte mi geldin, ne yaptın?
Cenk - E, ne yapıyoruz bugün, ne öğreniyoruz?
 
(Azra koşarak mutfağa girer)
 
Azra - Şef, kusura bakma. Çok trafik vardı da ben geç kaldım biraz.
Şef - Trafik var diye oturup ağlamadın, değil mi sen?
Azra - Yok, hayır tabi ki.
Şef - Beni bak! Siz kapının önünde birbirinizi hırpalamadınız, değil mi? 
 
 

 

  

 


Cenk -
Sırada ne var?
Azra - Ne demek şimdi bu?
Cenk - Gayet açık sordum aslında. Benim karşıma çıktın. Beni masum bir kıza inandırdın. Sonra yaşlı bir kadının hayatına girdin; onu da bir şekilde kandırdın. Sayende tüm ailem, annem, kardeşlerim babanneme düşman oldu. Sen benim ailemi dağıttın, Azra. Şimdi gerçekten merak ediyorum: Sıradaki planın ne olabilir acaba?
Azra - Cenk, bak! Feride Hanım kandırlamayacak kadar mantıklı ve akıllı bir insan. Bence sen beni sorgulamadan önce kendine dön bir bak. Ailenin sana bu kadar ihtiyacı varken, sen kaçıp gitmeyi tercih ettin ya...
Cenk - Benim yapamadıklarımı sen yapacaksın o zaman, öyle mi? Onu da bu şekilde ikna ettin muhtemelen. Gerçi insanların yüzüne bakarak etkileyici cümleler kurmak senin işin bence de. Bu işte gerçekten başarılısın.
Azra - Bence pişman olacağın şeyleri söyleme, Cenk.
 
 

 


Cenk -
Sırada ne var, Azra? Burada çalışkan kızı oynayıp sonra yöneticilik falan mı? Şirkete sızacaksın değil mi? Kesin düşünmüşsündür sen bunları.
Azra - Düşünmemiştim ama sen söyleyince çok mantıklı geldi, biliyor musun? Belki sen de arkamdan hırslanıp şirkete gelirsin; sorumluklarının farkına varırsın.
Cenk - Sorumluluklarımı senden öğrenecek değilim ben.
Azra - Öyle mi? Peki, o zaman neden burada kaldın? Neden bütün gününü patates-soğan arasında bana öfkelenerek geçiriyorsun? Hayallerine ne oldu, Cenk?
Cenk - Sana "Hayallerinden vazgeçme" dedim, "Güçlü ol" dedim. "Sana değer veren insanların hayallerini yık; onları ez, geç!" demedim.
Azra - Sen busun işte. Her zor anında kaçıp giden bir öfkelisin sen
 
 
 

 


Cenk-
Azra'yla benim aramda bir şey yok, Cansu. 
Cansu- Olduramadığını görüyorum. Bu yüzden zaten, onu benimle cezalandırıyorsun.
Cenk - Cansu bak, ben seni hiçbir zaman kırmak istemedim. Ne şimdiki arkadaşlığımızda ne de bundan önceki arkadaşlığımızda. Bana olan sevginin farkındayım. Buna sahip çıkıyor olman gerçekten çok değerli benim için. Ama şunu unutma: Ben seni hiçbir zaman kandırmak istemedim. Ben bize şans veriyorum, Cansu. "Biz" olmaya çalışıyorum.
Cansu - "Şans verdim" demiştin.
Cenk - Evet, hâlâ aynı yerdeyim. Ama bu seni gerçekten incitiyorsa bitirebiliriz. Ben sana saygı duyarım.
Cenk - Ben yıllarca bir hayalle yaşadım. Seninle birlikte olabilmenin hayali... Ve şimdi yanımdasın, bana uzaksın ama yüzün bana dönük. Bununla yetinmem gerek biliyorum. Ama sana olan aşkım o kadar büyük ki sabretmeye, seni kazanmaya değer. Senden asla vazgeçmeyeceğim.
Cenk - Sırf bunun için bile denemeye değer.
 
 

 

 

 


(Cenk ve Azra iç ses)
 
Cenk - Şu haline üzülmediğimi mi sanıyorsun? Neden yapıyorsun bunu bize?
Azra - Keşke sana her şeyi anlatabilsem... Ama yapamıyorum. Babaannene bir söz verdim ben. Birazcık sakin olabilsen, öfkenin bizi ne hale getirdiğini görebilsen...
Cenk - Vurup kırıyorum her seferinde, çünkü seni anlayamıyorum. Bu bilinmezlik beni çıldırtıyor. Ama şunu bil ki; seni üzgün gördüğümde, değil kırıp dökmek, dünyayı yaksam az gelir senin için. Ben senin elini tutarken de kendimle kavgamı bitireceğime söz vermiştim.
 

 


Azra -
Beni ayağa kaldırdığında gerçekten sana inanmıştım. Beni ümitlendirmiştin. Ama beni gerçekten tanısaydın sevdiklerime asla zarar vermeyeceğimi anlardın. Önyargılarından bir kale inşa etmişsin. Beni de kendini de savaşa zorluyorsun. İnatçısın ve öfken hep zarar veriyor.
Cenk - Çok acımasızsın. Susmaya yemin etmiş gibisin.Kör olmuşsun sevgime. Bu yüzden öfkem hiç bitmeyecek sana. Seni sevmekten vazgeçmeyecek kadar öfkeliyim sana. Bu bitmeyecek.
 
 

 

(Azra iç ses)
 
Azra - Böyle olmasını hiç istemedim, Cenk. Keşke sana her şeyi açık açık anlatabilseydim. Gözlerindeki nefreti dindirebilseydim. Bulanık bir suyun içinde gibiyim. Her gün biraz daha kayboluyorum. Şimdi senin baktığın yerden bakıyorum hayata, uçurumlara... Meğer hep acının kıyısındaymışım. Düşmemek için tutunduğum tek şey kardeşim. Bana güç veren tek şey var bu hayatta: Yarın uyanacaksam, nefes alacaksam, sadece Mert için.
 
 

 

(flashback)

Azra -
İnandığın şeyden sen vazgeçmezsen, o da senden vazgeçmez

 

Bölüm özeti Oyuncu kadrosu Genel Bilgiler Haftalık Dizi Programı