Bir Kariyer Hikayesi

Bugün yani Pazartesi akşamları izlediğim iki dizi var: Karadayı ve Paramparça. Hangisine öncelik versem diye düşündüğümde aklıma Karadayı'nın geçen bölüm son sahnesi geldi. Nazif'in Feride'ye gerçeği, babasının "Beyefendi" olduğunu söylediği sahne. Bölüm çok kritik, heyecanın zirve yaptığı bir yerde bitmişti. Böylece seçimimi yapmış oldum. Bölüm bütünüyle doyurucu, heyecanlı bir bölümdü. Olayların hızlanmasında, dizinin finale yaklaşmasının da "zannımca" etkisi var.
Nazif'e Feride'ye "Ben gerçekleri bilmen gerektiğine inanıyorum" dedi. Helal olsun! Çok şükür ki, artık dizilerde biri bunu söyledi ve sözünün de gereğini yaparak gerçekleri dile getirdi. Ayrıca olayı dosdoğru da anlattı: "Babanın ne kabul ettiğini duydum, ne de inkar ettiğini" dedi.
Yani tanımlar aslında Mehmet Saim'e uyuyor ama işte Feride'nin babası olunca, Suna da dahil "Aa yok canım Feride, hiç olur mu." Keşke olmasaydı.
Feride dizi gereği herhalde bunca yıllık meslek deneyimine uymayacak adımlar atabiliyor. Gelip Turgut'a sordu, sormakla kalmadı, üstelik Turgut'a bilgi de verdi, üstelik yanlış bilgi de vermiş oldu, detaya girmeden konuşması yüzünden. Turgut "Beyefendi'nin Mehmet Saim olduğunu" Feride'ye Mahir'in söylediği sandı ve işler karıştı. Feride Turgut'a sormakla da çok fena yaptı. Hala olaya tam ayamadı. Bunca zaman Mehmet Saim nasıl kendini korudu, bir sürü ihbarcısı sayesinde. E, Feride biliyor ki, Turgut'a güvenemez. E, ya gidip Mehmet Saim'e yetiştirirse. Feride bunu hesaba katmadı, katamadı.
Nitekim Feride gider gitmez Turgut ihbar mesaisine başladı: Mehmet Saim'e durumu haber verdi. Konuşma sırasında da "Siz unuttunuz herhalde ama size Mahir'in suçüstü tuzağını haber vererek iyilik ettim" mealinde sözler sarfetti. Evet, Turgut bu şekilde Mehmet Saim'e "iyilk etmişti" ama daha yakınlarda, Sosyete'yle ikisini biraraya getiren bir tuzak kurmuş, Mehmet Saim canını zor kurtarmıştı. Ne oldu Mehmet Saim, bunun niye hesabını Turgut'tan sormadı, şimdi de aklına gelmedi.
Turgut yine Turgut'luğu yaptı, Kerime Hanım'ı da ele verdi! İnanılmaz. Bu Turgut eşkiyası inanılmaz. Sakin konuşmasıyla, güler yüzüyle nasıl da uyuttu kaç bölüm bizi, Yoksa Turgut biraz olsun yumuşadı mı, biraz olsun başkalaştı mı, sanki eskisi kadar kötü değil derken, oldu işte. Şu Kerime Hanım'la yaptığı işbirliği anlaşmasında Kerime'ye zerre faydası dokunmadı.
Bölümün yan hikayelerine Turgut'lunki de eklendi. Turgut'un kabadaylılıkta kariyer edinme sürec. Turgut bunca yıllık savcılık ve pis işler kariyerine yakışmayacak bir taleple herkesi şaşırttı. Sosyete'den kalan boş yere ve işlere talip oldu. Fakat onunki kabadayılık olmayacakmış, "Patronluk" olacakmış. Mehmet Saim'den de bu işlerde kendisini desteklemesini, polisle, emniyetle vb. sorun yaşarsa kendisini ört bas ettirmesini istedi. Bu ikisi kişilikleri ve mazileri yüzünden yine bir işbirliğine doğru sürükleniyorlar. Bu arada Turgut'un aleme dahil olma girişimine Orhan'dan ve Seyis'ten veto geldi. Bakalım Turgut ne yapacak.
Turgut'tan haberi alan Mehmet Saim faaliyetlerine başladı. Önce de Kerime'yi uyardı. Yani Feride gelipsana sorarsa inkar edeceksin falan filan. Buralarda Kerime'ye kızdım da kızdım.

<p>Nazif Feride'nin adaletine, temizliğine, samimiyetine ne kadar güveniyor. Hiç tereddüt bile etmiyor Feride'nin kendisinden şüphe edebileceğine, kendisinde, sözlerinde art niyet arayabileceğine. Kendisi gibi görüyor Feride'yi de. Feride'de de Nazif'e aynı güvende. Bu karşılıklı bağ ne güzel. <br /> <br /> <br /> Nazif Feride'nin odasındayken Songül, Osman ve Suna dışarıda bekliyordu. Savcı Adnan duruşmaya verilen molanın artık bitmesi talebiyle geldiğinde Suna'dan güzel bir ayar aldı. Suna istediği zaman gayet oturaklı<br /> soğuk ve tepeden olabiliyor. Halbuki Feride'nin anne babasına hep kendi aleyhine susuyor, onların azar, ima ve tenkitlerini alttan alıyor. Sırf Feride'nin anne babası diyeler mi? Tabii bir de Feride'nin babasının bakan olma durumu var. </p>