Ayrılığın Provası
Sezon finaline sayılı hafta kala, bölümler artık çok da önemli olmayan gelişmelerle doldurulur diye tahmin ediyordum ki, bu bölüm süpriz derecede önemli bir bölüm oldu. Adeta "Ömer gerçeği öğrenirse ne tepki verecek"in küçük ölçekli bir provası oldu. Ömer Defne'ye "İso'nun başına böyle bir şey gelmiş olsa, sen İso'ya söylemez miydin" diyerek Defne'yi gerçeğin söylenmesi konusunda ikna ettiğinde, İso'nun Defne'nin iyiliği için, bir gerçeği Defne'den sakladığı bölümü hatırladım. Defne, Yasemin'in Çeri'sinde işe girdiğinde, İso Çeri'nin ortağının Deniz Tranba olduğunu öğrenmişti ve Defne işsiz kalmasın, kariyeri yarım kalmasın falan filan diye bunu Defne'den sakladı. Yani her zaman her şey söylenmiyor demek ki. Fakat bu demek değil ki ben söylenmemesini savunuyorum. Doğrusu gerçeğin ortaya çıkması hem Ömer'in hem Defne'nin özgürlüğü olacak. Yazık değil mi Ömer'e, hala şu senin benden sakladığın para mevzun vardı diyor saf saf. O karanlık noktadan ne büyük kara delik çıkacağını bilmiyor. Defne desen sırtında büyük bir kambur. Asıl suçlu Neriman Hanım ne pişkin ki, bir de Ömer'in dedesi Hulusi'ye demez mi, "Ömer sizi sevmiyor" diye. Gerçek ortaya çıktığında bakalım Ömer seni sevmeye devam edecek mi Nöro?
Defne için birçok yazımda, tutarsız, karakteri çok savruluyor, diye yazmıştım. Bu bakımdan yorucuydu ama şöyle bir renkliliği olduğunu fark ettim. Defne tek bakış, tek mimik, tek duygu bir karakter değil. Bir zaman geliyor, kısa paçalı erkek çocuğu gibi tavırlarda, bir bakıyorsun sokak çetesinde, ağzında sakız, elinde zincir serseri tayfa, bir bakıyorsun utangaç, pembe yanaklı, mahcup bir kız, başka bir zamansa cüretkar tavırlarda, bir başka gün maça gitsin slogan atsın bağırsın, sonra evde komşu teyze arasında hanım hanımcık olsun, an gelsin safoz sakar takılsın, başka zaman kısık göz, zeki bakış, bazen hırçın soğuk, bazen sıcak sokulgan, envai çeşit var Defne'de. Bir de şu önemli. Defne'ye, olaylarda piyon olmaktan ve kendisine aşık olmaktan başka suçu olmayan Ömer'e herşeyin suçluysuymuş gibi davranmasından dolayı mesafe almıştım ve son bölümlerdeki ev olayında da yine Ömer'den gerçeği sakladığı, hayatını paylaşmadığı için hah işte yine aynı Defne, aynı hatalar diye düşünmüştüm fakat sonra Defne ev ahalisine neden Ömer'e söylemediğini açıkladı.
Defne için birçok yazımda, tutarsız, karakteri çok savruluyor, diye yazmıştım. Bu bakımdan yorucuydu ama şöyle bir renkliliği olduğunu fark ettim. Defne tek bakış, tek mimik, tek duygu bir karakter değil. Bir zaman geliyor, kısa paçalı erkek çocuğu gibi tavırlarda, bir bakıyorsun sokak çetesinde, ağzında sakız, elinde zincir serseri tayfa, bir bakıyorsun utangaç, pembe yanaklı, mahcup bir kız, başka bir zamansa cüretkar tavırlarda, bir başka gün maça gitsin slogan atsın bağırsın, sonra evde komşu teyze arasında hanım hanımcık olsun, an gelsin safoz sakar takılsın, başka zaman kısık göz, zeki bakış, bazen hırçın soğuk, bazen sıcak sokulgan, envai çeşit var Defne'de. Bir de şu önemli. Defne'ye, olaylarda piyon olmaktan ve kendisine aşık olmaktan başka suçu olmayan Ömer'e herşeyin suçluysuymuş gibi davranmasından dolayı mesafe almıştım ve son bölümlerdeki ev olayında da yine Ömer'den gerçeği sakladığı, hayatını paylaşmadığı için hah işte yine aynı Defne, aynı hatalar diye düşünmüştüm fakat sonra Defne ev ahalisine neden Ömer'e söylemediğini açıkladı.
Yani bazen doğru davranış yapılmış bile olsa, o kişi doğru davranmış bile olsa, siz bu karar bilinçle mi alınmış bunu öğrenmek istiyorsunuz. Yani alınan karar bir gerekçeye dayandırılmalı. İşte Defne bu gerekçeyi verdi ve aramızda bölümlerdir süren buzları eritti. Defne mala mula değer vermeyen, para pulda gözü olmayan, aslında içten, samimi, hem gururlu hem kaprissiz bir kız. Koşulların onu zorlayarak getirdiği bu noktada, isteriz ki gerçek ortaya çıktıktan sonra bile Ömer Defne'nin bu değerlerini görmezlikten gelmesin. Öte yandan, nasıl çözülür, zor iş. Ömer ve yıkılmış dünyası, Defne ve kaybettiği aşkı, itibarı. Yani şu gelinen noktada işin kiri niye bütün bütün Defne'nin üzerinde kalıyor, o da çirkin. Sonuçta Defne Ömer'i tanımıyordu bu işe mecburen evet derken ama Neriman tanıyordu, Necmi tanıyordu, Sinan tanıyordu. Ayıpsa, asıl onların. Bütün bir ikinci sezon bu barışmayla geçse, eğer gerçekçi işlenirse değer. Böyle bir konuda bir insan nasıl affedebilir, iyi bir örnek olur.
Necip ve Havva
Tolga karakteri bu bölüm hiç görünmedi galiba. Dizideki rolü, etkinliği bir türlü tam oturamadı. Bu gidişle de tamamen çıkacak gibi görünüyor. Bu konuda Ceyda da saha dışına yakın sanki. İkisinin toplam etkisini Rüzgar'dan bekleyecek gibi geldi gidişat. Pelin ve Sinan ikilisinin arasında Tolga girdi, Ceyda girdi, şimdi sıra Rüzgar'da. Bu kez farklı bir engel. Zarar vermiş bir engel değil, minnet edilmiş bir engel. Sinan minnet borcu altında ezilmeyecek gibi görünüyor ama bakalım.
Bölümde Pelin ve Sinan arasındaki eller havada tutkulu sahnesinde, ikisinin sakin sakin konuşması olayın parodisi gibiydi.
Yani bazen doğru davranış yapılmış bile olsa, o kişi doğru davranmış bile olsa, siz bu karar bilinçle mi alınmış bunu öğrenmek istiyorsunuz. Yani alınan karar bir gerekçeye dayandırılmalı. İşte Defne bu gerekçeyi verdi ve aramızda bölümlerdir süren buzları eritti. Defne mala mula değer vermeyen, para pulda gözü olmayan, aslında içten, samimi, hem gururlu hem kaprissiz bir kız. Koşulların onu zorlayarak getirdiği bu noktada, isteriz ki gerçek ortaya çıktıktan sonra bile Ömer Defne'nin bu değerlerini görmezlikten gelmesin. Öte yandan, nasıl çözülür, zor iş. Ömer ve yıkılmış dünyası, Defne ve kaybettiği aşkı, itibarı. Yani şu gelinen noktada işin kiri niye bütün bütün Defne'nin üzerinde kalıyor, o da çirkin. Sonuçta Defne Ömer'i tanımıyordu bu işe mecburen evet derken ama Neriman tanıyordu, Necmi tanıyordu, Sinan tanıyordu. Ayıpsa, asıl onların. Bütün bir ikinci sezon bu barışmayla geçse, eğer gerçekçi işlenirse değer. Böyle bir konuda bir insan nasıl affedebilir, iyi bir örnek olur.
Necip ve Havva
Tolga karakteri bu bölüm hiç görünmedi galiba. Dizideki rolü, etkinliği bir türlü tam oturamadı. Bu gidişle de tamamen çıkacak gibi görünüyor. Bu konuda Ceyda da saha dışına yakın sanki. İkisinin toplam etkisini Rüzgar'dan bekleyecek gibi geldi gidişat. Pelin ve Sinan ikilisinin arasında Tolga girdi, Ceyda girdi, şimdi sıra Rüzgar'da. Bu kez farklı bir engel. Zarar vermiş bir engel değil, minnet edilmiş bir engel. Sinan minnet borcu altında ezilmeyecek gibi görünüyor ama bakalım.
Bölümde Pelin ve Sinan arasındaki eller havada tutkulu sahnesinde, ikisinin sakin sakin konuşması olayın parodisi gibiydi.