1001 Tv > Dizi Replikleri > Siyah Beyaz Aşk Replikleri

Siyah Beyaz Aşk Replikleri -

1001 Tv | 27.02.2018 | Siyah Beyaz Aşk
Siyah Beyaz Aşk

Aslı - Kimse kalmadı. Kimse kalmadı!
Ferhat - Ben varım. Ben varım.
 

 

Abi

Aslı - Bir kız çocuğu için abi en çekindiğin, korktuğun ama o yanındayken hiçbir şeyden korkmadığın adamdır... Sevgilini öğrenmesin diye çırpındığın, öğrenirse gider çatar diye endişelendiğin, ama öğrenip de sevgiline gözdağı verdiği an tuhaf, kendine bile itirafta zorlandığın, korunma, sahiplenilme ve sevilme hazzını sana yaşatan adamdır. En umutsuz anında birden bir köşeden çıkıp iyi misin kardeşim, diyendir abi. Elinde avucunda ne varsa cömertçe sana verendir. Seni paylaşmakta zorlanan, sana kızdığında bile kırmayan ama kırılandır. Abi babanın bıraktığı yerden baba olandır. Abi "küçük baba"dır.


 

Analar ve Kızları

Namık - İkinizin de yaptıkları affedilir şeyler değil. 
Yeter - Af beklemiyoruz zaten..
Namık - "Hem suçluyum, hem güçlüyüm" diyorsunuz yani...
Yeter - Benim bu hayatta bir tek suçum var. Tek... Onu da sen biliyorsun...
Namık - Kavga gürültü istemiyorum. İkiniz de başınızı önünüze eğeceksiniz.
Yeter - Eğdirmeye çalış istersen...
Namık - Yeter...
Yeter - Ne var? ... Gülsüm! Sen evet git. ...  Şu giden kim biliyor musun? Gülsüm mü? Hayır. Otuz yıl önceki Yeter. İtin birinden hamile kaldı, kendi berber Necdet'ini buldu. Ya da o onu... Anaların kaderi, kızlarının çeyiziymiş... Bak... İyi bak... Beni Necdet'e bıraktığın gün arkamdan baktığın gibi bak... Şükür ki Abidin gibi mert bir Necdet'i var... Şimdi hangi suçtan, hangi güçten konuşalım istersin?
 

 

Kırk Mum

Aslı -
Bir laf vardır, bilir misin? İnsanın sevdiği öldüğü zaman ciğerinde kırk tane mum yanarmış. Sonra kırk gün içinde o mumlar teker teker söner, gidermiş. En son kırkıncı günde son mum sönermiş. Ama böyle, bir an gelir; bir koku, bir hatıra, bir şey, o kırkıncı mumu yakar dururmuş. Bizim mumda galiba hep yanacak.
 

 


Borç yiğidin kamçısıdır... 

Ferhat - Zorlama! Duydun mu beni?
Namık - Küçük bir çocuğun hayatı için beş milyon doları ortaya koyan bir adam zorlama mı?
Ferhat - Borç Yiğit'in değil ha.... Benim kamçım! Anladın mı? Her türlü de öderim bilirsin...

 

 


Ölüm ölen için değil 

Aslı - İnsan öleceğini hisseder mi acaba, Dilsiz?
Dilsiz - Hisseder belki de, Yenge, ama konduramaz ki... Ölüm uzak sanıyoruz ya, yanımıza, yöremize...
Aslı - Dokunuyormuş.
Dilsiz - Ben de kardeşimi kaybettim.
Aslı - Yapma! Başın sağ olsun.
Dilsiz - Ölüm soğuk, acımasız, merhametsiz. Ölüm ölen için değil, Yenge, kalan için var.
Aslı - Doğru. Genç miydi kardeşin?
Dilsiz - Gençti ya.
Aslı - Ah!
Dilsiz - Askerden izne geliyordu. Trafik kazasında öldü.
Aslı - Ne denir ki? Aslında biliyoruz da unutuyoruz işte, Dilsiz. Ölümün karşısında her şey, her an, her söz boş. Boş işte!
 


Gurur duy  

Aslı - Gurur duyuyorsun değil mi kardeşinle?
Ferhat - Her zaman. Her zaman duyuyorum. Sen de kardeşinle gurur duy. O bunu hak ediyordu. Hem de çok.
Aslı - Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? O seni içeri atmak istiyordu.
Ferhat- Gerçekten böyle düşünüyorum. O beni içeri atmak değil aslında, dışarı çıkarmak istiyordu. Kardeşini sevdiği için.
 


Namık Emirhan'ı ben vurdum

Yeter - Namık Emirhan'ı ben vurdum. Yıllar önce... Yıllar önce tanıdığım bir kadını öldürdü o. Çok aşıktı Namık'a. Deliler gibi. Onu bataklıktan çekip alan, kurtaran bir kahraman gibi görüyordu. Sonra hamile kaldı. Seviçten uçuyordu. Namık'a bir evlat verecekti ama Namık, evlenemeyeceklerini söyledi. Yıkıldı tabi kadın. Sonra tutup kolundan kızcağızı, götürüp gariban bir berberin önüne attı. İşte o gün öldü o kızcağız. Öldüğünü kendisi bile fark etmedi. Sonra bir oğlu oldu. Adını Ferhat koydu.

 


Hayallerimiz vardı

Aslı - Kimse kalmadı bu fotoğraftaki. Hayallerimiz vardı. Umutlarımız... Hayat çok garip, çok acımasız.

 

Oyuncu kadrosu Genel Bilgiler Haftalık Dizi Programı