1001 Tv > Gündem Yorumları > Sosyal medya dizi izleme sözlüğü

Sosyal medya dizi izleme sözlüğü

Işınla Bizi Scotty | 21.07.2018 | Siyah Beyaz Aşk
Siyah Beyaz Aşk

Milyonlarca yürek, tek bir soru: Nedir bu "Shiplemek"?

 
Yalnızca "ship"lemek mi? Peki ya "paşacılık" ya "naifçilik"... İzlediğiniz diziyi sosyal medya üzerinden de takip etmek istediğinizde aklınızda beliren sorular "What are they talking about?" ya da "Buradaki tek Japon ben miyim?" oluyorsa aşağıdaki mini sözlüğe göz atmanızda fayda olabilir.
 
 
Shipping: Kulağa ilk başta uluslararası deniz taşımacılığı terimi gibi gelse de, İngilizce "relationship" kelimesinin kısaltılmasından gelmektedir. Kurgusal ya da gerçek, iki kişiyi çok yakıştırmak, birlikte omalarını istemek, çift olarak desteklemek anlamında kullanılır.
 
Ship: Favori çift, birlikte olması istenen ikili. 
Örnek: "Ship'im ateş ediyor." "Yeni ship'imi buldum."
 
'Ship'ler çoğunlukla, kendilerini oluşturan ikilinin adlarının kısaltılıp birleştirilmesiyle meydana gelen yeni bir isimle anılır. Eski Mezopotamya uygarlıklarını andıran bu isimler çoğunlukla iki heceden oluşur. Örn: NefTah, YavBah, AlSel, ElBar, HayMur, AsFer, HazSin, YağHaz, (istisna olarak) HiLeon... 
 
Shipper: 'Ship'lediği karakter ya da gerçek kişilerin birlikte olması için canını dişine takan, gece gündüz TT çalışması yapabilen, aşk dolu romantik bir kalbe sahip olan sosyal medya kullanıcısı. Bir shipper, ship'in gidişatını iyi görmese, diğer ship'ler mutlu mesut yelken açarken onunkinin batacağını bilse bile asla gemiyi terketmez.
 

Sultancılık / Paşacılık: Ship'lediğiniz çiftteki kadın ya da erkek karakteri daha çok sevme, destekleme durumu. "Oğlan bizim, kız bizim" anlayışından çok, "Anneni mi daha çok seviyorsun, babanı mı?" anlayışına uyan durumdur.
 

Bir çifti ne kadar çok seviyor olursanız olun; "Birini diğerinden ayırmam mümkün değil, ikisi de benim bebeklerim." derseniz deyin, içten içe birine daha yakınlık duyarsınız. Kalp ne kadar büyük olsa da çekirdeği ancak bir kişiyi sığdıracak kadar miniktir çünkü. İki kişiyi birbirinden ayırmadan sevdiğinizi iddia ediyorsanız, küçük bir testle bu durumu sorgulayın. Diyelim ki diziniz monotonlaştı ve heyecan gelmesi için bir aşk üçgenine başvurulması gerekti. Diziye girecek yeni karakterin erkek olmasını, kadın karaktere aşık olup esas adamı kıskandırmasını istiyorsanız "sultancı"; yeni girecek karakterin kadın olmasını ve esas kızı kıskandırmasını istiyorsanız "paşacı"sınızdır.  


Halvetçilik / Naifçilik :
"Halvet" kapalı bir yerde yalnız kalmak; "Naif" ise saf, deneyimsiz, acemice anlamına geliyor. Peki ya kendisini ship'ine adamış izleyici için bu kavramlar ne ifade ediyor? Bir kişinin halvetçi ya da naifçi olması ne demek?
 

Çiftinin göz göze gelmesinden değil, birbirlerinin dudaklarından gözlerini alamamasından heyecanlanan; aralarındaki tutkuya odaklı, en küçük temasta dahi vücut ısısı yükselen shipper'ın en büyük beklentisi çiftinin "seks eylemesi" ise, o shipper'dan "halvetçi" olarak söz edebiliriz.
Çiftinin bir anlık, tedirgin bakışlarında bile nefesi kesilen, birbirine dokunmaya bile kıyamayacağı kadar üzerine titremesi en büyük mutluluğu olan; alından öpme, dize yatma, elini tutmaktan çekinme, sarılma, sarılma ve yine sarılma gibi eylemleri "best" anı olarak tanımlayan shipper ise bu kıyasın "naifçi" tarafında yer alıyor.
 
Mevcut yayıncılık anlayışında halvetçilerden çok, naifçilerin memnun olmaları kaçınılmaz elbette. "Kiss eyleyebilen" bir çift, her iki grubu da nispeten memnun ederken, söz konusu olan "after fight kiss" ise halvetçiler 1-0 önde oluyor haliyle.
 
*After fight kiss: Gerçek anlaşmazlıklardan ve öfkeden ziyade, içlerinde bastırdıkları ve sakladıkları tutkuyu daha fazla dizginleyemedikleri için oluşan gerilimden çıkan bir kavga sonrası, artık kafayı gözü dağıtan tukunun kontrol edilemez hale gelmesiyle gerçekleşen öpüşme.

Düşme:
Bir çift ya da karaktere karşı, engel olunamaz bir ilgi artışı, bilimum olumlu duyguya kapılma. Kalbinin "ship ship" atmaya başlaması. Shipper olmanın ön adımı. "Düşen" kişi kalkmaya, kaldırılmaya, kurtarılmaya hiç istekli değildir.
 
Üçgen: Hemen her aşk hikayesinde başvurulan, izleyiciye özdeşleceği karakterin (çoğunlukla kadındır) paylaşılamaz olduğunu hissettiren; izleyiciye aynı karakterin yaşabileceği alternatif romantizm biçimlerini sunan; kıskançlık duygusunun genelde merkezde olduğu bir durumdur. "Aşk üçgeni" ifadesinin, kullanıla kullanıla, her dizide izlene izlene özetlenerek kısalmış halidir. Paylaşılamayan kadın karakterle özdeşleşse dahi hiçbir izleyici üçgenden memnun olmaz. Üçgende konumlandığınız doğrunun karşı açısı sizin shipinizden çalınmış zamanı ve duyguları temsil etmektedir çünkü.  
 
Endgame: Dizi evreninde sonsuza dek mutlu yaşayacak gibi görünen, diziyi birlikte -büyük olasılıkla- ve evli bitiren kurgusal çiftler için kullanılan terimdir. Çoğunlukla "üçgen" başlığı altında incelenebilecek bir terimdir. Endgame olacak bir çiftin söz konusu olduğu bir hikayede, bir "köprü çiftin" de olması kaçınılmazdır. Köprü çift, bünyesinde yer alan erkek ya da kadın karakterin bir süre gözlerini kör eden geçici bir aşk sunar ama gerçek aşk onu yolun sonunda beklemektedir. (Yine de bazen yolculuklar, varılan yerden çok daha güzel olabilir.)

Partner: Günlük hayatımızda daha çok ticari ortaklıkları ifade eden bu sözcük sosyal medyanın dizi izleme dilinde, daha çok bir dizide kimin kiminle öpüşme potansiyeli olduğu ile ilgilidir. Bir dizinin başrollerini paylaşan iki oyuncu, en çok ekran zamanını birbirleriyle geçiriyor olsalar ya da afişte ve jenerikte ilk onların adları yazılıyor dahi olsa, söz konusu iki oyuncu birbirinin partneri olmayabilir. Örneğin; İçerde dizisinin başrollerini paylaşan oyunculardan Çağatay Uusoy'un partneri Aras Bulut İynemli değil, Bensu Soral'dır.  

 
Partnercilik: Bu, benzerlerinin aksine, izleyicinin yaklaşımını değil, dizi oyuncularının birbirlerine karşı tutumlarını anlatan bir kavramdır. Bir oyuncunun, fanlarının gerçek hayatta da birlikte olmaları için yapacakları baskıdan çekinmeden partneriyle selfie paylaşabilmesi, sosyal medyada partneriyle iletişime geçmekten çekinmemesi; beğeni, etiketleme, şakalaşma gibi dostane bir tavır sergilemesi "partnercilik" olarak nitelendirilir. Partnercilğin ilk ipuçlarının görülmesi genellikle "Oldunuz siz!" nidasıyla kutlanır.
 

Primcilik: Sosyal medyada fandomlardan etkileşim, takipçi ve popülarite edinebilmek için yapılan her türlü içten olmayan tavır. Primci, ilgi görmesi muhtemel her yeni dizi için dikkatini açık tutar. Sağlam bir pozisyon alabilmek için başlangıçta herkesin nabzını ölçer, mavi boncuk dağıtır. Hangi ship'in ya da karakterin mayasının tutacağını, en yüksek etkileşimi nereden alacağını anladığında gemisini orada demirler. Aslında taraftarı bile olunmayan bir takım için yapılan tribün amigoluğudur. 

 
TT Yapmak: Fan gruplarının destekledikleri oyuncu, karakter ya da çifti Twitter'da "trending topics"e sokabilmek için örgütlü olarak gerçekleştirdikleri eylem. Twitter'ın ülke ve dünya gündemi hakkında fikir ve o sırada soyal medyanın konuşuyor olduğu konular hakkında bilgi alınabilmesi için geliştirdiği "trending topics" alanına kendi favorileri olan kişi ya da çifti yerleştirerek gündeme getirme çabası. Fandom'lar bu eylem için önceden gün, saat ve TT'ye sokulacak olan "tag"i belirlerler. Çok detaylı ve katı bir kural listesi olan eylem, bir fan hesabı tarafından "ilk tweet bol RT fav" sözcükleriyle başlatılır. Amaca ulaşabilmek için dost fandomlarla ittifak kurulur. Gerekirse sabahlara kadar süren bir mücadeleye girişerek dosta güven, düşmana korku salınır; rakip fandom'a "haddini bil" mesajı verilir.
 
Sosyal medya, yaşayan, kımıl kımıl, devinim halinde bir mecradır. Bugün güncel olan, yarın ölüdür. "İdol" ve "vuslat" sözcükleri çoktan demode olmuştur örneğin. Dolayısıyla gözünüzü açık, kulağınızı delik tutun. Sosyal medyanın dizi izleme dilini anlayabilmek, rehavete kapılmamak gereken ve hiç bitmeyecek bir gelişim sürecidir. 

 

 

Oyuncu kadrosu Genel Bilgiler Haftalık Dizi Programı