1001 Tv > Gündem Yorumları > Mucize Doktor'un sıradışı bir yeteneği var

Mucize Doktor'un sıradışı bir yeteneği var

Uzunçorap | 12.11.2019 | Mucize Doktor
Mucize Doktor

 Mucize Doktor dizisinin reytingleri malum. Dizinin bu hafta 10. bölümü yayınlanacak ve şu anda her hafta yayınlanan ortalama yirmi beş dizi içinde haftalardır, belki de ilk bölümünden bu yana zirvede. Bu da beni diziye karşı meraklandırdı. Belki de ilk izlediğim hastane ya da tıp konulu dizi oluyor. Geçen hafta maraton yapıp dizinin yayınlanmış bölümlerini izledim. Bunu yapabilmek için maalesef güncel bir şekilde izlemeyi sürdürdüğüm dizileri yani çarşamba gününden Afili Aşk ve Kurşun, Cumartesi gününden Benim Tatlı Yalanım, Her Yerde Sen ve Kuzey Yıldızı dizilerini askıya almak zorunda kaldım. Sadece Cuma gününden Jet Sosyete'yi izleyebildim. Onun da bu sezon Puhu Tv'ye geçmesiyle süresi kısaldı malum, artık 1 saat kadar sürüyor ve haliyle daha kolay izleniyor. Jet Sosyete demişken, süresinin kısalmasının faydasını içerik bakımından da görüyoruz sanki. Bu son bölümde bir ara öyle güldüm ki canım acıdı, yayını durdurmak zorunda kaldım. O Şennur'un yarı Türkçe yarı İngilizceden oluşan karma bir dille akşam taksisine binen Amerikalı turistlere hemoroid "kiremi" siparişi vermeye çalıştığı sahnede :) 

 
 
Mucize Doktor'a gelirsek... Diziyi hiç izlememiş olanlar için kısaca özetlersek, Ali Vefa (Taner Ölmez) otistik bir doktor. Üniversite eğitimini birincilikle bitirmiş ve uzman cerrah olmak istiyor. Abisi Ahmet'e bunun için söz vermiş. Abisinin kendisine çocukken aldığı oyuncak doktor setinden kalma, bir peçete içinde hep cebinde taşıdığı plastik yeşil bir bıçak var. Panik yaşadığı ve hiçbir şey yapamaz duruma geldiği zamanlarda onu eline alıp sakinleşiyor. Ali'ye çocukluğundan beri kol kanat geren bir doktor var. Adil Hoca (Reha Özcan). Berhayat hastanesinin başhekimi kendisi. O da cerrah. Ali Vefa'yı çalıştığı bu hastaneye asistan cerrah olarak aldırıyor ve öğrencisi Ferman Eryiğit'in (Onur Tuna) ekibine veriyor. Ali Vefa teknik bakımdan çok başarılı bir doktor olsa da toplum ve hastane kurallarını anlamakta ve bu kurallara uymakta zorluk yaşıyor ve sonuca odaklı eylemlerinden nihayette herkes memnun kalsa ve Ali haklı çıksa da, gidiş yolu kurallara uymadığı için çatışmalarla karşı karşıya kalıyor.
 
 
Ali otistik olması sebebiyle kendisini diğerlerinden farklı bulsa ve hastane habitatı da bu konuda onunla aynı fikirde olsa da, dizinin bu kadar tutulmasındaki faktörlerden biri, izleyici nezdinde bu farkın büyük olmayışı ve izleyicinin kendisini Ali'yle özdeşleştirebilmesi herhalde. Hepimiz büyüme sürecimizde toplum üzerimize dalga dalga gelirken, hem suyun üstünde kalmaya hem de olan biteni anlamlandırmaya, kimin neyi neden yaptığını çözmeye çalışıyoruz Ali Vefa'nın yaptığı gibi. "Normal" sayılan yani "norm"lar içinde öyle böyle kalmayı başarabilen herkes aslında Nazlı'nın dediği gibi bir yönüyle "engelli". Bu engeller ya fiziksel yani görünür, ya da duygusal yani görünmez. Toplumu oluşturan bireyler olarak çoğumuz, kötü niyetli davranışlardan kendimizi koruyabilmek için duygularımızı dile getirmemeyi, politik davranmayı, maskeler takmayı öğreniyoruz. Bu tamamen yanlış demiyorum. Sonuçta hem az hasar alıp hem de birarada yaşayabilmek için oluşuyor bu kurallar ama bütünüyle hak verip savunmak da hem akıl hem vicdan dışı. Ali'nin toplumla az haşır neşir olmuş mevcut durumunda ise sadelik ve netlik var. Hatta Ali Vefa iletişim sorunları yaşıyor gibi görünse de aslında birçok sıradan bireyden daha iletişimci. Düşüncelerini ve duygularını rahatça ifade ediyor. Son bölümde Ferman'a yaptığı gibi "Ben sizi seviyorum. Siz niye beni sevmiyorsunuz?" diye açık açık sorabiliyor. Şu anda toplumun etrafına ördüğü kalın zarı, rasyonel bir mantıkla yırtmaya çalışırken asıl gücünü doktorluğundaki teknik başarısından olduğu kadar bu iletişimciliğinden de alıyor. 
 
 
Dizide "Otizm bir hastalık değil bir farklılıktır" cümlesi var, bu oldukça aydınlatıcı bir cümle olmuş. Otizm vakfı sitesinde (otizmvakfi.org.tr) "Otizm, doğuştan olan, beynin ve sinir sisteminin farklı yapısından ya da işleyişinden kaynaklandığı kabul edilen nörobiyolojik bir bozukluktur. Başkalarıyla etkileşimde bulunmayı engelleyen ve kişinin kendi iç dünyasıyla baş başa kalmasına yol açan otizm, genellikle 3 yaştan önce ortaya çıkmakta ve bireylerin sosyal iletişim, etkileşim ve davranışlarını olumsuz olarak etkilemektedir." deniyor. Dizinin merkezindeki, temel olayların cereyan ettiği hastaneye adını veren "Berhayat" kelimesi ne demek diye baktım. lugatim com sitesine göre, "ber" Farsça'da "üzere" demekmiş, "hayat" kelimesi Arapça. "Berhayat" da "Canlı, yaşayan" anlamına geliyormuş. Dizide Ali'nin savant sendromlu olduğu da söyleniyor. Tohum Otizm Vakfı'nın (tohumotizm.org.tr) sitesinde paylaştığı bilgiden anladığıma göre, savant sendromu merkezi sinir sistemindeki bir hasarla ortaya çıkabilen bir durum olup, Dr. Ali Vefa'da da var olan, çok yüsek bellek, matematiksel beceriler, hızlı zihinsel hesaplamalar gibi olağanüstü nitelikler savant sendromunun nitelikleriymiş.  

 

Bölüm özeti Oyuncu kadrosu Genel Bilgiler Haftalık Dizi Programı