1001 Tv > 1001 Yorum > İz giderken 'Biz'i bıraktı

İz giderken 'Biz'i bıraktı

Uzunçorap | 31.10.2015 | Kiralık Aşk
Kiralık Aşk

"İz" giderken "Biz"i bıraktı...


İz gitti gitmesine, ama giderken Defne ve Ömer'in "Biz"  olmasına güzel bir katkıda bulundu. Adeta bir hediye verdi. Bu bir tahmin tabii ki: Nazlıcan'a Ömer'in Marsilya'ya kendisiyle geldiğini söyleyen ve Defne'yi aratan, kontrole tutsak olmuş Defne'nin içinden sırılsıklam aşık Defne'yi çıkaran, Külkedisi'ni İskandinav bir prensese çeviren İz oldu. Masaldaki orta yaşlı tombiş peri, bu masalda karşımıza gayet güzel bir k'iz olarak çıktı.

 

Bu bölümde ayrılma konusunda  niye ofiste kim ağzını açsa Ömer'i haksız buluyor? Bunu anlamak,  epey uzaktaki bir araziyi görmek gibi zor görünüyor. Sinan'ın yaptığı, Passionis'in bir ortağı olan Ömer'e ihanet değildi sadece. Aynı zamanda özgün bir ürün tasarlayan, ticari bir ürün üretse de üretim süreci bakımından bir sanatçı sayabileceğimiz Ömer'in tasarımını çalmaktı bir bakıma.  Bir sanat eseri, satılarak el değiştirmiş de olsa, hep onu yapan sanatçınındır. Sinan Ömer'in rızası olmadan tasarımlarını Deniz'e vermekle Ömer'in eserlerini, onlara aktardığı duygularını, aşk acısını (Bunu alması iyi oldu aslında), emeğini de çalmış oldu. 


Ve özür de dilemedi.  Tamam, aman aman bir fırsat da bulamadı ama zaten içinde öfkesi, öfkenin türlü türlüsü birikmiş. Yani çok gönlü de yoktu. Üstelik  Necmi'ye "Artık hırçın kardeşin alttan alan abisi olmayacağım" falan dedi. Sinan'ın Ömer'e kırgınlıkları arasında sanki en çok Defne konusu canını yaktı, halâ da yakıyor. Ne Ömer ne Defne, daha bir süre önce, Defne'yi savunabilmek için bir Ömer'e bir Neriman'a bir Defne'ye koşturan Sinan'a duygularını açık etmediler, hatta aksini sanması için çok sebep vardı. "Siz birlikte büyüdünüz, dostsunuz, kardeşsiniz." "Siz çok iyi birisiniz Sinan Bey". Sinan da bir yere kadar. Defne-Ömer ilişkisine gelince de Sinan'ı haklı bulmamak çoook uzaktaki bir ırmağı görmek kadar zor. - 1001 Tv

Kiralık Aşk


Dikkat çekici bir nokta: Bu bölümün başında uzun süre Ömer görünmedi. Assolist gibi gecinden mi akışa girecek diye düşündürdü. Fakat aksine, ışıklar içinde önden ve şaşaayla değil, adeta arka kapıdan girdi: Lansmanda,  mekânın loş arka kısmında, tenhada, arkadan görünerek. Öyle sessiz sedasız...  


Ömer'in üzüntüsü, durgunluğu, on beş günün sonundaki yorgunluğu, aşk acısına eklenmiş ihanet acısı tüm bölümde üzerine sinmişti (Ya da bize mi öyle gelsin?). Gözleri önünde uçuşan bir pırıltıya bakar gibi, Defne'nin gözlerine, uçuşan saçlarına, alnına, dudaklarına, hiçbir şeyini kaçırmadan hepsini görmek ister gibi bakan bakışları da bu bölüm yoktu... demeyelim de, azdı diyelim. İhtimal sebep:
 
Ya önce Defne sonra Passionis derken ard arada gelmiş bir sürü olumsuzluk, ya da fazla Defnenaz Ömer usandırması yüzünden... Hatta bu bölümde Ömer'in Defne'nin hamlelerine bir umursamazlığı (Ofisinde omzuna sarılıp başını öptüğünde), bıkkınlığı (Serdar ve Nihan'ın yüzük taktığı sıralarda gönderdiği mesajlara), anlamazlığı (İz'i kıskandığında, kendi odasında, Ömer'in evinde falan. Ömer normalde uyanıktır bunlara karşı) vardı. Ve dahi, son sahnede Defne "Sakın gitme!" dediğinde de aynı eksik tepki, aldırışsızlık vardı. 
 
 
Kiralık Aşk

 

Kısa Kısa Kısa...

  
17.  Bölüm 1. fragmanının sonundaki sahne bu bölümde de bir yerden çıkmadı. Halbuki Defne'nin kıyafeti itibarıyle alınan izlenim: O sahne bu bölümde görünecekti. 

İz "Ömer gerçekçidir. Onu çok iyi tanıyorum. Hatta öyle iyi tanıyorum ki, neden sen olduğunu da çok iyi anlıyorum" dediğinde Ömer'in Defne aşkına nasıl bir gerekçe bulmuştu, nasıl bağlantı kurmuştu? 

Final sahnesinde sarılırken Ömer'in bir kararsızlığı oldu, sarılırken öpecek gibi yaptı, sonra hemen vazgeçip tekrar sarılmaya karar verdi. Tekrar öpmeye karar verdiğinde de bölüm bitti. Neden Ömer, neden?
Ömer Defne'ye "Sen toplantıya gelecek misin" diye sorduğunda Defne ayların verdiği alışkanlıkla olsa gerek,  "gelemem," deyip kestirip attı. Açıklasa ya, "Abimin söz kesmesini yapıyoruz, aileler birarada, gelenek görenek, mecburiyetler" diye. Yine umursamıyormuşsun gibi. Adam da "Peki" dedi. Ne yapsın?
 
 
Bu ayrılma mevzusu ortalığı çalkalarken Defne hiç Sinan'la konuşmadı. Halbuki bir yakınlıkları vardı. Hiç mi biraraya gelmezler, tek söz etmezler. Garip oldu.
 
Defne Ömer'in Marsilya'ya gidecek olduğunu öğrendi. Hemen Ömer'e koşacağına, gitmiş üstünü değiştirmiş.  kalbin varsaydığımız telaşı sırasında bu üst baş değişikliğini normale mi yoralım? Yine de evet masal bu, yeşil parka, turunculu kahveli oduncu bir gömlek, kostüm değişikliği güzel olmuş.
 

 Arrivederci... 
  ??

 

Oyuncu kadrosu Genel Bilgiler Haftalık Dizi Programı