1001 Tv > 1001 Yorum > Yetmez Ama Evet

Yetmez Ama Evet

Uzunçorap | 13.07.2016 | Gülümse Yeter
Gülümse Yeter

Gülümse Yeter'i biraz zorlanarak izledim. Gerçi, sonuna kadar izleyebildiğime göre, bu da dizinin bir başarısıdır, ama bu izlemenin bir kısmı tahammül. Hangi kısımlarına tahammül ettiğime gelince.. Bir kere baş karakter,  zengin kız(ı) Yasemin'in şımarıklıkları, ağzına geleni söylemeleri, Sarp olsun, ablası Gül olsun, onu bunu aşağılamaları bezdirdi ki ne bezdirdi. Dibin de dibi vardır demişler ama o diplerden birine varmış kızcağız. Dizi rakip örnekleri içinde çıtayı yükseltmiş. Başka izlediğim dizilerde böyle onu bunu aşağılayan, ağzına geleni kalp kırarım ederim demeden söyleyen kim vardı diye düşününce, aklıma Kiralık Aşk'ın Yasemin'i geldi. Neyse, o Yasemin kendini düzeltti. Sıra bu Yasemin'de.

Dizide bu abartı sadece Yasemin karakterinde değil. Ve bu tutarlılıktan, yaklaşımdan hoşlandım. Birçok karakter, karikatürleşmeden abartıda son nokta. Mesela Hasan dede. Yasemin Hasan'a dede dedi, hadi biz de öyle diyelim, ama aslında dede pek uymamış sanki, Hasan amca deseydi de olurdu.

Devam edelim. Hasan dedeye gelince o da som, masif bir hizmetli. Hizmet için doğmuş, bitmek bilmez  bir minnet deryasında yorulmadan yüzüyor.  Lütfü Özdemir'in pabucunu silmeye kalkıyor, az önce kendisini işten kovmuş adama "kemerinizi bağlayın" diyor. Minnette ayarı kaçırmış Hasan, kendi ailesine çeşmeden akan damlanın hesabını yaptırırken işverenlerine imkanlarının sınırında cömert. Ne evlerine giderken yol parası düşünüyor, ne düğünde takı parası.
Kimbilir belki de bunlarda bir hata yoktur, ama bendenize yok artık abartısında bir dat verdi. Ama başta da  dediğim gibi, abartu misli abartu. Dizinin belki de tadu damağu bu.

Geçelim, gelelim torun Sarp'a.  Amerika'da mektep okumuş fakat ne okuduğu 2 saat boyunca bir kere geçti mi? Geçtiyse ben atlamışımdır. Başından kalkmadan izleyeyim diye çabalasan da, genelde ilk  bölümler ya bütünüyle ya da sonuna az bir yer kalana kadar reklamsız yayınlandığı için, zor oluyor. Devam edelim, Sarp da yumuşak huylulukta bir abartı. Güzel kardeşim, sendeniz aç bilaç Amerikalardan gelmişken, evde seni özlemle bekleyen ailene koşup gidecekken, havaalanında bir sürü haksız azar  yemişsin, az daha mahkemelik olmuşsun, ama uslanmıyor, otobüste aynı şımarık kızın zerre değer  vermediği parasını kurtarmaya çalışıyor, yine karakolluk oluyorsun. Sen uzak dursana kardişim şu kızdan, bi açılsana. Kızın "Sen beni mi takip ediyorsun, burak peşimi" dediği kadar var.

Lütfü de bir dip karakter. Onda da utanmak falan yok. Tazminatsız, maaşsız kovuverdiği, üstelik  emektar, babasının emaneti, babası yaşındaki Hasan'a, alicenaplık edip kızının düğününe geldiğinde mahcup olmak bir yana bir de iş buyuruyor. Yasemin'in kime çektiği belli diyeceğim ama en azından onun birine, Hasan'a  saygısı sevgisi var. 

Dizide hoşuma giden gelen kısımlara gelince...
Hasan'ın oğlu ve gelininin normallikleri hoşuma gitti. Mesela gelin Ayten kayınbabasına karşı sessizken aslında öyle ezik bir kadın olmadığını, Yasemin'e gösterdiği yüzüyle belli etti. Oğul Ahmet desen her fırsatta Lütfü'ye laf sokmaya çalışıyor, bu da iyi.
Yasemin'in kocası Cem'in, önceki tüm tavizlerine, Yasemin ne derse pekilerine rağmen, daha 3 demeden gazlayışı da güzeldi.

Yasemin'in ablası Gül'ün müsriflikten kaçıp meslek sahibi olmak uğruna verdiği çaba bir yana, bunda pek de başarılı olamayışı da gerçekçi. Genelde rutin nedir: idealist kız aynı zamanda süper zekidir de. Herbişeyde stardır, herkes ona hayrandır, açılın geliyordur. Halbuki Gül idealist ama bir yandan da kısmi kifayetsiz.
Gül'ün Sarp'ı hatırlamayışı sahnesi bölümün en eğlenceli sahnelerindendi. Görüşmeyeli 4 sene geçmişse aradan, Gül şu anda uzmanlık okuyorsa, Sarp da mı tıp okumuş. Eğer öyleyse, o da aynı hastanede işe başlayacak, Gül, Kemal ve Sarp üçlüsünün bağcıkları birbirine dolanacak olabilir.
Özdemir ailesinin Civan ailesinin yaşam standartlarıyla karşılaştıklarında verdikleri tepkiler de iyiydi. Lütfü olsun, Yasemin olsun, hala biraz olsun empati yapamıyorlar. Öyle bir aymazlık. İleriki bölümlerde maalesef müsrif ve müflis Özdemir ailesi toptan bu eve taşınabilir. Onlar hayatın sırt döndükleri yüzüyle tanışırken, Hasan dede de gösterdiği körü körüne minnetin kimseyi memnun edemeyeceğini anlayacak olabilir bu süreçte, kimbile.

Yazının sonunda, geldik dizinin başına, yani adına: Gülümse Yeter. Peki bunu kim kime diyor, diyecek ya da? Seyirciye deniyorsa, gülümsemek de şahane ama şahsen izlerken şöyle dolu dolu gülebilsem de ne güzel olurdu. "Gülümse yeter" için genel son yorumum: "Gülümse Yeter" Yetmez ama evet kıvamında. - 1001 Tv

Gülümse Yeter Yazıları


 

Oyuncu kadrosu Genel Bilgiler Haftalık Dizi Programı