1001 Tv > Dizi Replikleri > Siyah Beyaz Aşk Replikleri

Siyah Beyaz Aşk Replikleri -

1001 Tv | 5.04.2018 | Siyah Beyaz Aşk
Siyah Beyaz Aşk

Ferhat - İn şu arabadan.
Aslı - İnmiyorum. Yarana bakacağım.
Ferhat - İn şu arabadan.
Aslı - İnmiyorum. Sen nereye gidiyorsan ben de oraya geliyorum, Ferhat.
Ferhat - Ölmeye.
Aslı - Öyle mi?
Ferhat - Ne istiyorsun benden, ha? İstediğin olmuyor mu, boşanmıyor muyuz? Söyle bana, boşanmıyor muyuz.? Bütün bağımız kopmadı mı seninle? Kız da iyileşecek. Şimsi sen sağ ben selamet. İn şu arabadan.
Aslı - İyi. Ona ne diyeyim peki?
Ferhat - Kime?
Aslı -  Çocuğumuza... Yapamadım. Yapamadım. 

 


Hangisine?

Aslı -
İzin verir misin, yarana bakayım?

Ferhat - Hangisine? Söyle hangisine? Hangisine? (Bacağını göstererek) Buna mı? Kardeşim sıktı. Sıkıntı yok. (Kalbini göstererek) Buna mı bakacaksın? Bu biraz acıyor. Karım sıktı.
Aslı - Boşayacağın karın mı?
Ferhat - Çocuğumu benden kaçıracak olan karım sıktı.
Aslı - "Aldır" dediğin çocuğunu mu?
Ferhat - Planın neydi? Planın boşanıp çocuğumu benden uzaklarda büyütmek mi? Ha? Bana bunun için mi yalan söyledin?
Aslı - Aynen. Hâlâ da bu. 
 


Gitme ... Yapma

Aslı - (Tabancayı kafasına dayayarak) Kaç tane ceset bırakmak istiyorsun arkanda? Bir, iki?

Ferhat - (Kalbine başka bir tabanca dayayarak) Üç olsun! Üç olsun! Hadi!
Aslı - Olur. Bana uyar.
Ferhat - Sık!
Aslı - Ben o sedyeye yattım zaten bir kere.
Ferhat - Yapamam mı sanıyorsun? Ben çoktan öldüm.
Aslı - Birlikte yaşayamıyoruz zaten, Ferhat. Gel birlikte ölelim, tamam.
Ferhat - Hadi yap. Yapabilecek misin? İki can taşıyorsun. Benim canım kıymetli değil, kızım. Benim için hiç fark etmez. Hadi yap. Yap! Hadi sık! Bana sıktığın gibi sık.
Aslı - Gitme!
Ferhat - Yapma.
Aslı - Gitme.
Ferhat - Yapma... Yapma
Aslı - Gitme.
 


Buradaydım

Aslı -
Dediğin gibi yaptık diyelim. Boşanmadık. Doğurduk çocuğu, büyüdü. Karşına alıp, "Oğlum" ya da "Kızım, ben seni zamanında istemedim ama bugün hayattaysan, karşımdaysan, şu an gözlerimin içine bakıyorsan annenin vicdanı sayesinde." Böyle mi söyleyeceksin? Diyebilecek misin bunu?

Ferhat - Diyemiyeceğim. Peki, neden? Neden diyemeyeceğim? Yürüdüğünü görebilecek miyim, ha? Be bunu göremeyeceğim. Baktığını görebilecek miyim? "Baba" dediğini duyabilecek miyim? Konuştuğunu, bana bir şeyler anlattığını duyabilecek miyim? Yaşayabilecek miyim ben bunları? Bilmiyorum. Ben bunların hiçbirini bilmiyorum. "Kimsem kalmadı." diye bağırdın ya, ben buradaydım, biliyor musun?
Aslı - Burada mıydın gerçekten? Cevap ver bana.
Ferhat - Buradaydım.
Aslı - Neredeydin o zaman?
Ferhat - Kayboldum. Beni kaybettiniz. Ben böyle bir hayatın içinde yaşıyorum. Yani kayıp bir hayatın içinde yaşıyorum ben. N'apalım, Aslı? Öyle elimizi yüzümüzü yıkayıp, "Bu oyun bitti" mi şimdi diyelim? Bunu mu istiyorsun? Filmlerdeki gibi, ha? Öyle, bir kasaba evinde bahçemiz olsun. Bahçesinde çocuklar koştursun, top oynasın falan, ha? Öyle mi istiyorsun?
Aslı - Kaç tane mesela?
Ferhat - İki tane, üç tane, dört tane... Ben çocukları severim yani aslında. Tabi sen bunu bilmiyorsun. Sana bir şey söyleyeyim mi? Çık o hayal kafasından.
Aslı - "Hayaller gerçekten inanırsan gerçek olur"du.
Ferhat - Sen bana inandın mı?
Aslı - İnandım, inanmıştım. Ta ki karşıma geçip, o buz gibi gözlerinle, mahkeme duvarı gibi suratınla "Umarım geç kalmamışızdır çocuğu aldırmak için." diyene kadar. Ama doğru. Bunu da benim düşünmem gerekiyordu, değil mi? "Ferhat çocukları sever aslında, ister." Bunu da benim düşünmem gerekiyordu. Haklısın. Çok haklısın.
 

 

Sadece seni 

Aslı - Sen de anca gidersin işte! Gidersin, sürekli gidersin. Ben de seni arkandan beklerim. Gidersin, vurursun, kırarsın, döversin... Ta ki biri seni bir karanlık köşede kıstırıp canına kast edene kadar. Benden ne istiyorsun? Aslı burada otursun ve beklesin. "Acaba kocam bu gece eve sağ gelecek mi?" Ne diyeceğim o zaman, oğlum sorduğunda? "Anne, babam bu gece eve sağ döner mi? "Bilmiyorum, oğlum. İnşallah."
Ferhat - Şimdi o avukatı ara.
Aslı - Aramayacağım.
Ferhat - Arayacaksın.
Aslı- Aramayacağım.
Ferhat - Arayacaksın. "Vazgeçtik." diyeceksin.
Aslı - Vazgeçtik? Biz? Ben vazgeçmedim, Ferhat. Sen istemiyorsun diye, sadece o dava biraz daha uzar ama hepsi bu.
Ferhat - Karnında benim çocuğum varken mi?
Aslı - O çocuk senin değil, bizim! Anladın mı? Bizim!
Ferhat - Ben de onu diyorum, ulan!
Aslı - Öyle demiyorsun. Hayır, öyle demiyorsun. "Benim" diyorsun, "Benim". Ben neyim? Ben neyim? Kuluçka makinesi miyim ben? Kadınım ben. Anladın mı?
Ferhat - Benden ne istiyorsun? Söyle bana. Sen benden ne istiyorsun?
Aslı - Seni! Seni, sadece seni. Ama işte bak. Bu bile hiçbir şeyi değiştirmiyor. Değiştirmiyor.
 

 

Yalnızlık

Gülsüm -
Abidin, neredesin?
Abidin - Nereye gittiğimi bilmeden yürüyorum, be Gülsüm.
Gülsüm - Yalnız kalmak istersen anlarım.
Abidin - Ben hep yalnızdım zaten.
Gülsüm - Peki, yanına gelsek olur mu?
Abidin - Yanımdan hiç ayrılmasanız olur mu?
 

 

 
Rüya değilmiş
 
Abidin - Ben rüya sandım, biliyor musun? Yani dün, sabaha karşı gözümü açtım. Baktım, burada, koynumda yatıyorsun. Dedim ki: "Abidin, rüya görüyorsun. Sakın uyanma. Sakın bu rüyadan uyanma." dedim. 
Gülsüm - Ben de.
Abisin - Ben de?
Gülsüm - Öylesine işte. Öylesine. Uzandım yanına, huzur. Aylardır duymadığım huzur. Dedim ki: "Böyle şeyler de varmış. Unutmuşum." Abidin!
Abidin - Efendim?
Gülsüm - Beni sevdiğin için teşekkür ederim.
Abidin - Asıl seni sevmeme izin verdiğin için ben teşekkür ederim, Gülsüm.
(Gülsüm ürperir)
Abidin - Üşüdün mü?
Gülsüm - Biraz. Sarılsak? Olmaz mı?
Abidin - Olur mu?
Gülsüm - Bence olur.
(Abidin Gülsüm'e sarılır)
Abidin - İyisin, değil mi?
Gülsüm - Harika.
Abidin - Bence de harika. Harikaymış gerçekten. Rüya değilmiş. İyiymiş.
Gülsüm - Çok iyiymiş.
 

 

Düşer o zaman

(Aslı sandalyesini çekmek isteyen garsona)
Aslı - Sağ ol, zahmet etme. O bilmez öyle şeyler.
Garson - Ben menü getireyim.
Ferhat - Hayırdır. Neyi bilmiyorum ben?
Aslı - Bir kadın masaya otururken sandalyesi çekilir.
Ferhat - Kadın düşer o zaman, kızım.
Aslı - Bu da senin bakış açın. Ne diyeyim ki ben?
 

 

Aslı - Boşayacağım seni.
Ferhat - Hı hı.
 

 

 

Oyuncu kadrosu Genel Bilgiler Haftalık Dizi Programı