1001 Tv > 1001 Yorum > Engin gittiyse, hikaye bitmiştir

Engin gittiyse, hikaye bitmiştir

Uzunçorap | 23.12.2016 | Bana Sevmeyi Anlat
Bana Sevmeyi Anlat

Önce hızlıca bölümün gelişmeleri: Engin Alper'in Haşmet'e karşı birlikte hareket etme teklifini reddetti. Haşmet, Rıdvan'dan Alper'le işbirliği yapan polisin adını öğrendi ve onu kaçırdı. Berna Leyla'ya gelip Alper'le ilişkisini bitirmesini istedi. Suzan Eylül'e Mercan'ın ateşlendiğini haber verdi. Eylül o akşam Alperlerde kalınca Burak Eylül'ün yalan söylediğine inanarak sarhoş oldu. Simge bu durumu istismar etti. Leyla ve Canan iş dışında başbaşa güzel bir gün geçirdi. Ali polisin Haşmet tarafından kaçırıldığını anlayan Alper ve Hakverdi onu kurtarmaya gitti. Burada Engin vuruldu.
 

Bölümün genel havası
Bölüm bir gece iki gündüzde geçti. Önceki bölümlerdeki gibi yine tempolu, akıcı, meraklı bir bölümdü. Hikayenin gidişi hem açımlanmaya hem toparlanmaya müsait. Tebrik.
 

B Planına kaldığımız yerden devam
Bölüm geçen bölümün final sahnesiyle başladı. Alper restoranın üst katındaki ofisin önünde Engin'e "Sizi ben ihbar ettim" dedi. Sonra Engin, gerçeği bilmesen "Bu adam masum!" dedirtecek soruyu sordu: Neden? Alper Engin'e "Haşmet'in çevirdiği bütün pislikleri biliyorum, sen hala neresinden neyi saklarım diye düşünüyor musun, onu merak ediyorum" dediğinde, Engin'in sanki yüzünden utancın gölgesi geçti. Sanki yüzüne al bastı. (Performansa tebrik.) Alper Engin'e diyor "İşte seni harcayamadığım için karşındayım." Halbuki bir de güzel harcamıştı evvelinde. Haşmet nakliyeciye zorbalık yapmasaydı, bugün Engin karşında değil tutuklu yargılanmak üzere hapiste değil miydi? Engin Alper'e "Beni boşver, bana üzülecek ağlayacak kimse yok" deyince Alper "Ben varım" dedi ama bu suçlama ihbar sürecinde ciddi ciddi Engin için üzülmüş ve endişeli görmedik Alper'i. Daha çok 'ettiyse bulsun' havasındaydı.

Senkronize

Engin hiç beklemediği, hazırlıklı olmadığı bir anda bir anda Alper'in, sakladıklarını bildiği gerçeğiyle yüzleşirken, öte yanda Leyla da Alper'in eşi Berna'dan benzer bir eyleme maruz kalıyordu. Yine Engin gibi böyle bir durumu olasılık olarak bile aklına getirmezken. Şu benzerlikler de dikkat çekici: Hem Leyla hem Engin, muhataplarına "Bu konuşmayı yapılmadı varsayıyorum" dediler.  İki konuşmanın sonunda da kimse kimseyi ikna edemedi, herkes kendi yolunda kaldı.

Leyla ve Berna
Berna'nın rica görünümü altındaki suçlamasına karşı Leyla alışılmadık, serinkanlı bir duruş sergiledi. Gayet rasyoneldi. Bu herhalde Almanya'da, bizim toplumumuzdan farklı bakış açısıyla büyümüş olmasından kaynaklanıyor. Berna "Ailemden elini çekmenin zamanı gelmedi mi?" diye sorduğunda, "Daha mı açık konuşayım Leyla" dediğinde,  Leyla "Bu konunun muhatabı ben değilim" dedi ki, haklı. Aralarında söz bağı olan, Berna'nın kendi yaptıklarına rağmen eğer sorabiliyorsa, hesap sorması gereken kişi Alper. Berna Leyla'ya "Herkes hata yapmaz mı Leyla?" diye soruyor. İyi de senin hatanın bedelini niye Leyla ödesin? Alper'e gelince, Berna neyse de, artık Çiçek'e ne yatmadan önce masal okuyor, ne okuldan alıyor.. Hepten Berna'ya bıraktı kızını.

Bu bölümde
Leyla Alper'le akşam dağ evindeyken ve Canan'la spadayken mutlu vakit geçirdi. Engin ve Ezgi de Haşmet'in evinde başbaşa güzel vakit geçirdiler. Canan da Leyla ile iyi vakit geçirdi, ilişkilerindeki yakınlaşmadan memnun oldu. Simge kısa süreliğine de olsa Burak'ın yakınında olmaktan mutlu oldu. Haşmet ne işte ne aşkta mutlu değil. Berna mutsuz, hem Alper bakımından hem Onur bakımından. Eylül mutsuz, hem Alperlerde hem Buraklarda. Salih mutsuz, sürekli tedirgin. Ayla, Leyla ve Haşmet bir an önce evlensin diye bekleyişte. Durumlar böyle.

Leyla ve Canan
Canan bu bölüm az görüldü, yokluğu hissedildi. Renkli ve izlemesi eğlenceli bir kişilik Canan. Haşmet'le birlikte sahnelerinin de ayrı bir tadı var ve bu bölümde hiç ortak sahneleri yoktu. Leyla ile ilişkilerine gelince, beraber zaman geçirmeleri bölümün en güzel gelişmesiydi ve Leyla'ya karşı yol alması da gayet sevindirici. Buna rağmen Leyla gibi Canan da bizim Yeşilçam kültürüyle büyümüş toplumumuzdan farklı mantalitede bir insan. Kızına karşı duygusal, fedakarlık için çırpınan bir yaklaşımı yok. Hala biraz mesafeli. Alper'den öğrendiklerine rağmen Leyla'ya uzun uzun Haşmet'i savunması ise tuhaf.

Leyla ve Engin
Leyla, Engin'e, Alper ve Ezgi kadar sıcak ve anlayışlı değil. Engin'i önemsemez konuşmalarını dinlerken Leyla'ya karşı biraz mesafe hissetsem de, aslında Leyla'nın bu hislerinin karşılıklı olması gibi bir gerçek de var. Sonuçta Engin sürekli Alper'le Leyla'yı ayırmaya çalıştı, hatta hileler de yaptı. Leyla'yı yalancı, çıkarcı, iki kişiyi idare eden biri durumuna düşürdü. Leyla'nın uzun süre ve haksız yere Alper tarafından yanlış anlaşılmasına ve kötü davranışlarına maruz kalmasına sebep oldu. Alper ve Leyla şimdiki noktaya, aşklarına taş koyan Engin'e rağmen geldiler. Yani Leyla ne kadar Engin'e uzaksa, aslında Engin de Leyla'ya öyle uzak, Leyla da başından beri Engin'in umrunda değil.

Bölümün güzel sahneleri
Ağılda herkesin birbirini sobelediği sahne süprizli, böyle gergin konusu olmasa neredeyse komik bir sahneydi. Alper ve Leyla'nın dağ evinde (Pek de oraya benzemiyordu ama) birlikte geçirdikleri vakitte özellikle atmosfer, ışıklar, renkler güzeldi. Ezgi'nin Engin'i Leyla'ya uzun uzun, cümle cümle dört koldan savunduğu sahne güzeldi. Engin'i bir tek Ezgi anlamış ve sevmiş dedirten bir sahneydi. Akşam Haşmet ve Salih'in sohbet ettiği, Salih'in kendisinden duyduğumuza bizi şaşırtan bir sürü bilgece söz söylediği, ve yine Alper'in Ali polisle kimliği belirsiz bir mekanda buluştuğunda, Ali polisin bir sürü özlü sözle süslediği sahneler de güzel sahnelerdi.

Bölümün finali
Alper ve Hakverdi, Ali polisi kurtardı, Hakverdi dışarı çıkardı. Burada Alper'in devreler mi yandı, bir özgüven patlaması mı yaşadı, nedir, Ali kurtulup çıktığı halde ve biran önce orayı terketmeleri gerektiği halde, Alper gezinti yapar gibi depoda dolaşıyor. Hayır, deponun içinde aradığın ne? Haşmet'in diğer adamıyla rastlaşıp kavgaya mı tutuşmak istiyorsun yoksa oradan çarçabuk kaçıp gitmek mi? O sırada Engin içeri girdi. Aynı anda da Alper'in az önce bayılttığı adam uyanıp Alper'i hedef aldı. Engin adamı vurdu. Adam düştü. Adam da Engin'i vurmuş o sırada. Adam niye Engin'i vuruyor ki, Alper'e yöneltmiş olması lazım silahını. Zaten daha yeni ayılmış. "Haşmet'in sağ kolu Engin'e bak, hain çıktı" diye düşünecek zamanı mı oldu? Bu soruya Ayla gibi cevap verelim: Nein!

Bundan sonra ne olur, buradan nereye gider...
Engin gittiyse, artık bir yere gise ne, gitmese ne. Engin gittiyse ya hikaye bitmiştir ya da en azından hikayenin mutlu sonu bitmiştir.  Engin hapse girseydi Ezgi onu sonuna kadar beklerdi. Böyle bekleyiş dolu bir mutluluk bile mi çok Ezgi'ye... Bir sürpriz olsun ve Engin kurtulsun, gerekirse o ve Ezgi her şeyi arkada bırakıp kendilerine başka bir ülkede başka bir hayat kursunlar. Ezgi Leyla için, Engin de Alper için yeteri kadar fedakarlık yaptı. Fragmanlara göre Alper aldatıldığını bildiğini söyleyip Berna'ya ikinci yumruğu atıyor. Berna Alper'le aralarındaki sorunun gerçekten Leyla değil, kendisi olduğunu zaten fark etmiş durumda ama yine de koruduğu barışma umudunu bundan sonra da koruyabilecek mi. Nakavt olursa hikayenin bu kolu biter, o yüzden inkar etmek zorunda. Go Berna!

Bölümden esaslı replikler:
"Ben deryadan habersiz balık, sen kendi fırtınanda kaptan... Biz böyle mutlu mesut yaşardık.. Öyle mi Engin?" (Alper, Engin'e)
"Bugünden bakarak dünü konuşamayız" (Engin, Alper'e, ofiste)
"Haşmet çıkmaz sokak. Bataklık." (Engin, Alper'e)
"Gerekirse bütün kapıları tek tek açıp o çıkışı bulucaz." (Alper,  Leyla'ya)
"Şu halimize bak. ayağın taşa değse, ailemizin başına silah dayanıyor." (Salih, Haşmet'e)
"Biz kimsenin kuyusunu kazmadık, bize kazılan kuyudan çıkmaya çalışıyoruz" (Leyla, Ezgi'ye)
"Ben o sabahın hayaliyle bu geceden geçiyorum" (Alper, Leyla'ya, akşam)
"Leylaya gösterdiğin adam var ya... O ol." (Salih, Haşmet'e, akşam)
"insanın buz gibi kalbinin olması için, uzun süre ayazda kalmış olması gerekir. Dilerim böyle bir şeyi hiçbir zaman yaşamazsın. " (Canan, Leyla'ya, kafede)
"En ufak bir şüphe daha, bütün taşları yerine oturtacaktır" (Engin, Alper'e)
"Küçük salla büyük balık yakalamaya çalışıyoruz. Onu oltaya alsak bile sabırlı olmazsak alabora olan biz oluruz." (Ali polis, Alper'e)
 

En son nerede görüldüler?

Engin - Kartal'daki tren istasyonun yakınındaki depoda, Alper'i korumak isterken vuruldu.
Alper - Kartal'daki tren istasyonun yakınındaki depoda, Engin'in yanında
Hakverdi - Kartal'daki tren istasyonun yakınındaki depoda, Ali polisi dışarı çıkarırken (Panik)
Leyla ve Ezgi - Restoranda masada oturmuş, Leyla Hakverdi'yi telefonla aramışken (Panik)
Haşmet ve Salih - Akşam Haşmet'in zoruyla salonda sohbet ederken. 
Canan - Spadan sonra Leyla ile kafede sohbet ederken. (Keyfi yerinde)
Burak - Sarhoş olup sızdığı gecenin sabahında Simge'yi yatağında görünce evden kendini dışarı atarken.
Simge - Sabah, Burak'ın yatağında (Mutlu)
Eylül - Alperlerde, akşam Alper'le konuşurken. (Gergin)
Suzan - Akşam geç vakitte, Berna'nın gizlice Onur'la telefon konuşmasına şahit olurken (Şaşkın)
Berna ve Onur - Gittikleri kır evinde. Onur Berna'ya yaklaşmaya çalışınca Berna Onur'a cam vazoyla vurarak, onu kanlar içinde yere düşürdü. (Panik)
Ayla - Odada, Salih dışarı çıkıyorken ona sitem ederken.
Mercan - Akşam ateşli haliyle odasında uyurken.


Bölüm no: 16
Yayın tarihi: 19.12.2016 pazartesi
Bölüm etiketi: #tümkalbimle

 

Oyuncu kadrosu Genel Bilgiler Haftalık Dizi Programı